PARİS “CHARLIE HEBDO” KATLİAMI VE GELİŞMELER
Aslında dünyada ve ülkemizde hepimizin bildiği şeyler yaşanıyor.
Gizemi, sırrı filan yok. Emperyalizm içine girdiği ekonomik krizden çıkmak ve
hegemonyasını devam ettirmek için bilindik senaryolarını peş peşe piyasaya
sürüyor. Taliban’dan başlayıp El-Kaide, IŞİD, Boko Haram, Hizbullah, Hamas adı
aklıma şimdi gelmeyen yüzlerce örgütü emperyalizmin istihbarat örgütlerinin
kurdurduğunu veya destekleyerek büyüttüğünü bilmeyen saf kaldı mı?
Bizim takiyecilerin demokratlığı gibi, Batı ülkelerinin özellikle AB ülkelerinin
Demokrasi havariliğinin sahtekârlıktan öte bir şey olmadığını kavramak için
siyaset bilimi uzmanı olmaya gerek var mı? İşlerine geldiği zaman en zalim
diktatörleri, hükumetleri nasıl desteklediklerini görmüyor muyuz?
Paris de Charlie Hebdo katliamı, Ortadoğu savaşında yeni bir aşamaya
geçildiğinin işareti. Bu arada bir taşla iki, üç kuş vurulması da işin bonusu.
Oynanan oyunun özü şu:
- Enerji kaynakları yeniden paylaşılıyor.
- Ortadoğu da enerji kaynaklarını emperyalistler ile uyumlu yönetecek uydu devletler kurulmak isteniyor.
- Uydu devler kurulması için gerekli olan nüfus dağılımı, taşeron örgütler vasıtasıyla insanlar öldürülerek veya yerleşim yerlerinden sürülerek sağlanıyor.
- Bu taşeron örgütlerin İslamcı olması, Ortadoğu’ya müdahale için Emperyallere propaganda imkanı ve kendi halklarını ikna etmede kolaylık sağlıyor.
- İslamcı terör, ekonomik sıkıntılarla başı dertte olan batı ülke yönetimlerinin güvenlik gerekçesiyle "otoriterleşmesine" de katkı sağlıyor. Halklar güvenlik korkusuyla getirilen antidemokratik yasalara karşı çıkmasın isteniyor.
- Bugün “Der Spiegel de, Suriye gizlice nükleer santral kuruyor” haberi çıkmış. Biz bu oyunu Saddam da yemiştik..:) ) Anlaşılıyor ki Suriye bahanesi ile yeni müdahaleler planlanıyor.
Ayrıca, Paris de “Charlie Hebdo” katliamı nedeniyle bizim İslamcıların
şiddeti nasıl destekledikleri, özgür düşünceden nasıl nefret ettikleri de
ortaya çıktı diyelim. Çünkü ne mal olduklarını zaten biliyorduk..
Sonuç olarak, dünyada ve ülkemizde bilinmedik bir şey yok. Sorunumuz
bilmemek değil, tüm bunlara karşı seyreden pozisyonundan, etkili bir şekilde
karşı çıkma pozisyonuna geçemeyişimiz. Emperyalizme, kapitalizme karşı
mücadeleyi örgütleyemememiz. Bunu da başka yazıda ele alalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder